10,99 €
inkl. MwSt.
Versandkostenfrei*
Versandfertig in über 4 Wochen
payback
5 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Istanbulda, Türk Musevilerinin adi Balatla özdeslesmistir. Istanbul denilince akla Museviler, Musevi denilince de Balat semti gelir. Dolayisiyla da Balati degerli kilan en önemli unsur her daim, barindirdigi degisik kültürler olagelmistir. Burada farkli irktan ve farkli inanistan insanlar bir harmoni icinde yasarlardi. Semt sakinlerinin, inanclar üzerinden iletisim ya da iliski kurmamalari, köken farkina karsin kardesce yasamalari da Balatin renkli kültürel mozaiginin bir göstergesiydi. Bir zamanlar Balatta herkes birbirini tanirdi. Bu semtte tam bir mahalle sicakligi yasanirdi. Arkadaslik,…mehr

Produktbeschreibung
Istanbulda, Türk Musevilerinin adi Balatla özdeslesmistir. Istanbul denilince akla Museviler, Musevi denilince de Balat semti gelir. Dolayisiyla da Balati degerli kilan en önemli unsur her daim, barindirdigi degisik kültürler olagelmistir. Burada farkli irktan ve farkli inanistan insanlar bir harmoni icinde yasarlardi. Semt sakinlerinin, inanclar üzerinden iletisim ya da iliski kurmamalari, köken farkina karsin kardesce yasamalari da Balatin renkli kültürel mozaiginin bir göstergesiydi. Bir zamanlar Balatta herkes birbirini tanirdi. Bu semtte tam bir mahalle sicakligi yasanirdi. Arkadaslik, komsuluk, dostluk dayanismasi dogaldi. Yaz gecelerinde o unutulmaz meshur kapi önü muhabbetleri yapilirdi ve Balat sokaklari civil civildi. Cok kültürlü, cok dilli, cok dinli yapiya sahip eski Balattan, günümüze sadece hatiralar kaldi. Zira o eski mahalle kültürünün, o kozmopolit yasamin ayrilmaz parcasi son taniklar, malum nedenlerle 1960li yillarda semti yavas yavas terk etmeye basladi. Böylece, Balatin o eski ruhu kaybolup gitti. Kurulusu Bizans dönemine kadar dayanan Balat semtinin o gecmisteki kültürel zenginligini günümüzde tam anlamiyla görmek, anlamak ve tahayyül etmek epey zorlasmistir. Dr.Yosef Sevinin güzel ve akici üslubuyla kaleme aldigi bu anilari okurken insan kendini adeta bir zaman makinesine girmis ve bir an o harikulade maziye geri dönmüs gibi bir nostalji hissediyor. Sevi bu kitapla bizlere gecmisin büyülü gündelik yasantisindan cok ilginc kestiler aktararak, bizlere tadina doyulmaz bir okuma söleni sunuyor. Gecmisteki yasanmisliklari gelecek nesillere aktarirken, cok degerli bir miras birakan, bu kozmopolit hayatin son taniklarindan Dr.Yosef Seviye ne kadar tesekkür etsek azdir. Keyifle okunmasi dilegimle... Peki, peki ya Balatim ne olacak Unutacak miyim onu Onu yasayacak miyim Özleyecek miyim Bir gün ona yeniden dönecek miyim Yosef Sevinin zihnindeki imgeleri bizlere kadar getiren bu kitaptaki satirlarini okumaya baslar baslamaz icimin ciz edecegini önceden biliyordum. Yaniltmadi beni Sevi, öyle oldu. Öncelikle sunu belirtmeliyim ki; tarihi bir belge niteligi tasiyan bu kitap özelde biz Balatlilar, genelde ise Türkiye Yahudi toplulugu icin ortak kültür degeridir. Bu kitabin paylasilan bir miras niteligi tasimasi hem dünyanin en kozmopolit kentlerinden biri olan Istanbul icin, hem de biz Balatlilar icin önemlidir. Bu degerli eser Balattan Askelona uzanan bir serüveni kapsiyor. Bu serüvende salt siradan sayilabilecek anilara dokunulmuyor. Bu, sadece bir nostaljiler menkibesi ve hayatin dönüm noktalarinin kaleme alindigi bir eser de degil. Bu, bütün bunlarin yaninda neredeyse kaybolmaya yüz tutmus rengarenk bir kültürün de anisal zenginligini zamana karsi koruyan bir belge... Özellikle bir kültür baglaminda aile iliskilerine duyulan özlemin duygu dolu tarzda anlatildigi bir soyagaci kütügü... Kendisini tanimaktan onur ve mutluluk duydugum Yosef Sevi, sadece kendi cocuklugunun ve ilk genclik yillarinin Balatini ve Istanbulunu anlatmakla kalmamis, ayni titizlikle artik yitirilmis o güzel günlere ve o harikulade dünyaya tuttugu isikla mazinin bütün güzelligini getirip karsimiza koyuyor. Her Istanbul asigi gibi, o da dogup büyüdügü kentin sevgisini ve hasretini hep kalbinde tasimis ve halen tasiyor. Kendisinin sayesinde, bu kitapta cok eski bir Istanbul cemaatinin günlük yasamlarini ve gelecege ait hayallerini okuyup ögreniyoruz. Eski zamanlarin temel degerlerinden biri olan mahalle kültürü ve komsular arasindaki dayanisma ruhunun nasil canli tutuldugu da, animsamalarla gözler önüne seriliyor. Bu kitaptaki ictenlikli anlati yoluyla, zorluklari ve acilari hice sayarcasina asarak kendine farkli kültürler arasinda saygin bir yer edinerek daima sevilmeyi sayilmayi basarmis temiz bir insani taniyoruz. Yazarin hareket noktasi olan Balat hakkinda yazilip cizilen her seyi ayna olarak kabul edersek, onun icinde yasanmis ve özlem duyulan güzel günlerimizi, özellikle de cocuklugumuzu görüyoruz. Iste o paha bicilmez günlere bu kez Yosef Sevi hocanin merceginden bakip tanikligina hayran oluyoruz. Balat hele ki o yillarda dis dünyaya kapali bir semt. Yanan, yikilan ve tekrardan kurulan siyah beyaz bir alem, ayni zamanda da Yahudi cemaatinin merkezi sayilabilecek bir yer. Balattan Kurtulusa, daha sonra da Israile göc eden Yosef Sevi; sade, kapsayici, birlestirici bir dille kendi macerasini okuyucularina anlatirken, bizler onu yavas yavas tanimaya, tanidikca da sevmeye basliyoruz. Itiraf edeyim ki bu kitabi okurken zaman zaman gözlerim yasardi. Sevi, kendi donanimini ve sevgi dolu kalbini bize sunuyor, bize de okumak kaliyor. Son söz olarak Önsöze dönüyorum. Peki, peki ya Balatim ne olacak Unutacak miyim onu Onu yasayacak miyim Özleyecek miyim Bir gün ona yeniden dönecek miyim Tesekkürler Doktor Yosef Sevi, sayende oraya döndük, onu yeniden yasadik. Sevip kaybettigimiz ve seslerini icimizde isittigimiz o eski insanlar icin. Dr. Yosef Sevinin SBalattan Askelona adli otobiyografik romani Alternatif Yayinlari arasinda cikti. Dr. Sevi, Balatta ve daha sonra Istanbulun cesitli semtlerinde ve Israilde gecen aci, mutluluk ve hüzünle dolu serüvenini; meslek askini, cocuklugunun Cenneti Balata duydugu derin özlemi naif bir dille anlatiyor. Okuyucuyu bugünlerden alip, gecmis günlere, Kökenleri farkli insanlarin Balatta kardesce, hayati paylasarak, dostca yasadigi günlere götürüyor. Yazar bu kitapta daha fazla cocukluk ve genclik günlerini, ailesini, lise yillarini, Balatta gecen harika günlerinden kalan anekdotlari ele almistir. Dr. Sevi, olaylara bir yandan bilim adami, bir yandan bir anlatici sezgisiyle bakiyor. Dr Sevi, karsimizda zaman zaman, Alman Yahudisi Walter Benjaminin Nikolay Leskovu gibi, yani bir hikaye anlaticisi suretiyle beliriyor. Biz de eski günleri, onunla birlikte yasiyoruz. Yazar bu eserde kendi hikayenin izini sürerken bazen bir anda hikayenin kahramanina dönüsüyor. Sonra tekrar anlatici rolünde yoluna devam ediyor.