Ankarada bir Musiki ve Temsil Akademisi ve bunun devami olarak Devlet Tiyatro ve Operasini kurmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafindan davet edilen Carl Ebert, 1936da yazdigi raporla bir yol haritasi hazirlar. Bu rapor dogrultusunda kurucu kadroya dahil olan uzmanlarla birlikte son derece disiplinli bir calisma süreci baslar. Carl Ebert, dört yil gibi kisa bir sürenin sonunda Türk seyircisine Türkce olarak oynanan iki opera örnegi sunarak Atatürke verdigi sözü tuttugunu gösterir. Filiz Ali Bir Tutkunun Pesinde Carl Ebertte kisisel hayatinda derin izler birakan Carl Ebertin Ankarada gecirdigi on bir yilda bir opera kurulmasi ve opera kültürünün olusmasi icin yaptiklarini, egitim anlayisini, calisma arkadaslarini ve ögrencilerini anlatirken Cumhuriyetin ilk yillarinda sanat ve kültür hayatimizdaki gelismeleri ve bu sürecin aktörlerini de tüm ayrintilariyla ele aliyor. Onunla tanistigimda cok kücüktüm. O zamana kadar tanidigim hic kimseye benzemiyordu. Ilk görüste müthis etkilenmis olmaliyim. O etki bugüne kadar devam etti. Konservatuvardaki tiyatro ve opera provalarini, temsillerini izleyerek, ama en cok büyülenmis gibi onu izleyerek büyüdüm. Ögrencilerinin onun agzindan cikan her sözcügü, gösterdigi her jest ve mimigi nasil hayranlikla özümsediklerine tanik oldum. Ögrencilerle ayni dili konusmamalarina ragmen babamin araciligiyla kurulan müthis dinamigi deneyimledim.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno