Hilafetin kaldirilmasi, dönemini oldugu kadar günümüzü de mesgul eden konulardan biridir. Önce saltanatin kaldirilmasi ile bir bosluga düsen hilafet kurumu, bir sene gibi bir süre sorumlulugu cok, yetkisi yok bir kurum olarak kalmis ve 3 Mart 1924de TBMMnin cikarttigi bir kanunla bu kurum da kaldirilmistir. Halifenin beklendigi gibi, ne yurt icinden ne de yurtdisindan ciliz birkac yazi ve mektup haricinde bir tepki olmamistir. 3 Mart tarihli kanun sadece Hilafeti kaldirmamis, bütün hanedan üyelerinin coluk cocuk yurtdisina cikarilmasini da icermistir. Tam bir dram olan bu olayinda iyice incelenmesi gerekir. Son Halife, önce Isvicreye sonrada Fransaya yerlesmis, bazi Müslüman ülkelerin ve kisilerin maddi yardimlariyla ayakta kalabilmistir. 1944 yilinda vefat eden halifenin naasi, on yil boyunca Paristeki bir caminin hücresinde mumyalanarak bekletilmis, Ankara Hükümetinden, on yil boyunca STürkiye topraklarina gömülmesi yönünde yapilan tekliflere olumlu yanit alinamamasi üzerine, Hindistan yerel ve milli hükümetlerinin de yardimi ile Medinede 1954 topraga verilmistir
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno







