Insan hayatinin merkezinde yer alan calisma eylemi, yalnizca ekonomik bir faaliyet olmanin ötesinde, iscinin maddi ve manevi varligini gelistirmesinin, kendini anlamlandirmasinin ve sosyal bütünlesmenin de bir araci olarak kabul edilmektedir. Bu bakimdan iscinin fikir ve düsüncelerini serbestce aciklayabilecegi ve tartisabilecegi özgür bir calisma ortamina ihtiyac vardir. Bu ortamin olusabilmesi icin gerekli temel kosullardan biri, ifade özgürlügüdür. Ifade özgürlügü, hayatin her alaninda oldugu gibi is hukukunda da önemli bir yere sahiptir. Özellikle son dönemde artan teknolojik gelismelerin etkisiyle iscinin ifade özgürlügü, is hukukunun tartismali konularindan biri haline gelmistir. Iki bölümden olusan eserimizde, Avrupa Insan Haklari Mahkemesine ve Anayasa Mahkemesine bireysel basvuru yoluyla yapilan sikayetler ve derece mahkemeleri tarafindan verilen kararlar incelenerek iscinin ifade özgürlügü ile isverenin kisisel ve ticari itibari, seref ve onuru ile diger hak ve menfaatleri arasindaki adil dengenin kurulus yolu ve bunun icin yararlanilan ölcütler degerlendirilmistir.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno