Dogu uygarliginin en önemli temsilcilerinden biri kabul edilir. Cin geleneklerini derleyip toparlayarak yeni kusaklara aktarmak isteyen Konfücyüs, kendisine özgü yöntemleriyle ögretimi halka yaymis ve ögretmenligi bir ugras haline getirmis bir düsünürdür. Ancak adi filozoflar, devlet adamlari, büyük ögretmenler ve ahlakcilar arasinda degil, peygamberler arasinda zikredilmektedir. Dinler Tarihi arastirmacilari da onun ögretisini bir din olarak kabul etmektedir. Konfücyüs kendisini antik dönem krallarinin ögretisini aktaran klasiklerin icerdigi degerleri ve ilkeleri topluma aktarmaktan sorumlu görmüstü. Temel amaci ve ideali tartismalardan uzak ve tümüyle uyum icerisinde yasayan bir toplum ve dünya kurmakti. Bu ideale ulasabilmek icin ise, ideal insani tanimlamak ve onun ortaya cikmasina yardimci olmak gerekiyordu. Ögretisinde öteki dünya, tanri, ruhlar, dogaüstü varliklar ve benzeri kavramlara ve olgulara yer vermemisti. Cünkü bu alan, onun ilgi alanina girmiyordu. Bu bakimdan Cinin Sokratesi olarak kabul edilir. Fikirleri, kendisi tarafindan asla yazili hale getirilmemis, cogunlugu birer düsünür ve bilim adami olarak yetisen ögrencileri tarafindan kagida dökülmüstür.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno







