Tarihsel algi yönetimi konusundaki güncel saptirmalardan biri, Padisah II. Abdülhamitin tek bir metrekare Osmanli topragi kaybetmeyen Ulu Hakan olarak yüceltilmesidir. Tarihsel gerceklere dayanmayan bu iddianin hicbir gecerliliginin olmadigini ortaya koymak ve ülkemiz kamuoyunu dogru yolda aydinlatabilmek amaciyla kaleme alinan bu kitap, resmi yalanlara verilmis bir yanit niteligindedir.Osmanlinin bir bucuk milyon kilometrekare topragini yitiren, Düyun-u Umumiye ile imparatorlugu iflasa sürükleyen, baskici yönetimiyle Mithat Pasadan baslamak üzere dönemin tüm aydinlarini istibdat zindanlarinda cürüten II. Abdülhamit döneminde, büyük bir imparatorluk, cagin gereksinimlerini karsilayamayan kurumlariyla birlikte cöküs sürecine girmistir.Eger tarihten gerekli dersler alinamazsa, Atatürkün kurdugu Türkiye Cumhuriyeti iyi yönetilemez ve cagdas uygarlik düzeyine erisemezse, ne denli büyük tehlikelerle karsi karsiya kalabilecegimizi ve hatta Batili devletlerin gözünde yeniden Hasta Adam konumuna indirgenebilecegimizi hicbir zaman aklimizdan cikarmamaliyiz. Diplomasi tarihcisi Doc. Dr. Hüner Tuncer, Osmanlinin son döneminde Avrupa devletleriyle olan iliskilerini irdeliyor, Balkanlar cografyasinin elden cikisini özetliyor ve o dönemde yapilmis olan yanlisliklari gözler önüne seriyor.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno