Insan, evrende bir varlik olarak, nerede bulunursa bulunsun, köken bakimindan nereden gelirse gelsin düsünen varlik oldugu sürece insandir. Insanda bilinc var, istenc var, us var, bellek var, anlak var; bunlar baska dirilerde yoktur; bu bes yetiyi gözardi edince insan kavraminin üzerinde durmaya deger bir anlami da kalmaz. Felsefe, onun memelerinden emerek büyüyen, bilim bu bes yetinin ürünüdür, insanin varlik kavraminin altinda toplanan nesneler ararindaki görkemli yerini aciklayan, bir sorun durumuna getiren odaktir. Felsefe insana özgüdür, yasamak, beslenmek, dölleyip - döllenmek bütün diriler alaninda gecerlidir, onlarda felsefe yoktur. Düsünen üretir, inanan uygular. Düsünme eyleminde itici etken yaratici olma egilimidir. Inanan baglanir, kapilir, uygular, bunda da itici etken düsünmeden kendini adamadir. Bu aciklama tartisilir, ancak basari sözcükleri evirip cevirerek, konusmanin inandirici, kendine cekici gücünden yararlamak saglanan bir kazanc degildir. Iste ortacag denen dönem, basariyi sözcük oyunlariyla saglanan bir gelir sayanlarin egemenlik alanidir. Bu alanda egemenlik hizli konusanindir, bilimin, felsefenin, usun, bilincin, istencin degil. Erenler beri gelin, erenler duru gelin, erenler ari gelin, erenler varigelin, anlayisa, görüse, sagduyuya beri gelin. Baskalarinin düsüncelerini aktarmak insana yarasir bir eylem degildir, ayi da avini yakalayinca bir yerden baska bir yere aktarir, kurt yakaladigi koyunu kendine uygun yerde yer, dogan tavugu cukurda degil düzde kapar, atilan okun yolu kivrimla degildir. Oysa ortacag kivramlarin yogunlastigi dönemdir. Bu dönemde, Anadolu kendi kimligini ariyordu, nerede bulacakti Bu sorunun yanitini bu calisma verecek...
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno