Insani esrefi mahlkat kilan ve halife olarak tayin edilmesine sebep olan sey, akildir. Akil, duyular ve duygular heva-tutkular haricinde insanin bir baska yetisi ve ilahi vasfi olarak kabul edilmistir. Bilimsel faaliyetlerin temelinde duyular haricinde akil bulunmaktadir. Felsefe ve özellikle gelenekte en degerli ilim kabul edilen metafizigin üzerine insa edildigi kaynak da akildir. Din ise akil sahibi varliklara gönderilmistir ve dinin kabulü, anlasilmasi, yorumlanmasi ve uygulanmasinda akil gereklidir. Hatta tüm bu önemli fonksiyonlarina binaen kelam ilmine akliyyat da denilmistir. Akil tanimi ayrica insan tanimi ile de yakindan alakalidir. Insana manevi bir deger atfeden gelenege göre akil da ilahi ve manevi bir cevherdir. Diger taraftan aklin sadece görünen evrende söz sahibi olabilecegini iddia edenlere göre ise insan sadece görünen tarafindan ibarettir; ulvi ve manevi bir tarafi olmayan siradan biraz da diger türlere göre gelismis bir canlidir. Zikredilen bu hususlardan dolayi aklin tarifi, bilim ve felsefe anlayisini etkilemekte ayni zamanda bilim-felsefe-din iliskisini de sekillendirmektedir. Diger taraftan akildan anlasilan mana, tüm bu sayilan neticelerin sonucu olarak insan tanimini da etkilemektedir. Bu calismamiz, aklin tarifinden hareketle aklin dini ve felsefi ilimlerde nasil kullanildigi ve aklin olumlu-olumsuz yönleri gibi konulari icermektedir. Elinizdeki kitap bu calismalarin ikinci cildi olup devaminda birkac cilt daha planlanmaktadir. Kitabimizin okuyuculularimiza faydali olmasini temenni eder, yazar arkadaslar basta olmak üzere tüm emegi gecenlere tesekkür, hürmet ve muhabbetlerimizi arz ederim.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno