Büyük Duvarin cok da uzaginda olmayan Kara Orman da öylesine kasvetli bir gün yasanyordu ki görenlerin usu sasiyordu. Kara Ormanin üstüne cöken yogun sis nedeniyle, kisinin bes adim ötesini görmesi bile neredeyse imkansizdi. Agaclarin yüksek dallarindan yere sarkmis yapraklari, kisi boyunu asmis calilarin göge dogru uzanan dikenleri, günesi görebilmek icin birbiriyle yarisan otlarin uzun boylari ve yogun sis nedeniyle balciga dönüsen toprak zemin. Koca bedenli yasli agaclarin iri bedenlerinin bir yani siyaha calan göksin otlarla kapli, diger yanlariysa yagan sis nedeniyle sirilsiklam olmustu. El degmemis bu kasvetli ormanin derinliklerinde arada bir baykuslar da ötmese, hicbir canlinin yasamadigina inanmak icten bile degildi... Tanri sanki bu orman lanetlemis, günes isiklarindan yoksun birakarak onu cezalandiriyordu. Kara Orman bugün ölüm kokuyordu...
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno







