Ötükende kis en siddetli haliyle bastirmis, hayatta kalma sartlarini zorluyordu. Yüksek tepeler sanki gelinlik giymiscesine beyaz örtünün altina gizlenmis, eteklerinde bulunan sik agaclar rüzgarin siddetiyle saga sola esnerken cikardiklari gicirti sesleriyle sanki birbirleriyle konusuyorlardi. Düz ovalarda ise sert esen rüzgarin üfürdügü tipi, neredeyse görmeyi ve yürümeyi imkansizlastiriyordu. Her seye ragmen orasi Ötükendi, Anayurttu ve asla vazgecilebilir degildi. Börü cakallarin pususuna düstügü zaman nasil kurtulacaginin degil, nasil öc alacaginin hesabini yapar
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno







