14,99 €
inkl. MwSt.
Versandkostenfrei*
Versandfertig in über 4 Wochen
payback
7 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Bugün baslangici Yunanistana kadar geri götürülemeyen pek az bilim ya da sanat vardir. Homeros Bati Avrupadaki edebiyatin temellerini atmis, Platon ise kendisini takip eden tüm filozoflara rehberlik etmistir. Herodot ve Tukidides tarih ekolleri kurmustur. Nereye dönsek Yunanistanin yol gösterdigini anliyoruz. M. Ö. 460larda dogan Hipokrat yalnizca büyük bir hekim olmayip, yemini profesyonel bir adamin isini onun parasal kazancindan daha önemli görmesi zorunlugunu ilk kez tanimlamistir. Bugünün mühendis ve teknisyenleri bütün hesaplarini Yunanistanin el karari yerine bilgi kararini koyan…mehr

Produktbeschreibung
Bugün baslangici Yunanistana kadar geri götürülemeyen pek az bilim ya da sanat vardir. Homeros Bati Avrupadaki edebiyatin temellerini atmis, Platon ise kendisini takip eden tüm filozoflara rehberlik etmistir. Herodot ve Tukidides tarih ekolleri kurmustur. Nereye dönsek Yunanistanin yol gösterdigini anliyoruz. M. Ö. 460larda dogan Hipokrat yalnizca büyük bir hekim olmayip, yemini profesyonel bir adamin isini onun parasal kazancindan daha önemli görmesi zorunlugunu ilk kez tanimlamistir. Bugünün mühendis ve teknisyenleri bütün hesaplarini Yunanistanin el karari yerine bilgi kararini koyan matematikcilerinin kesfettigi prensiplere göre yapmaktadir. Bu bir hakikat oldugundan bize hepimizin klasik bir ögrenime ihtiyaci oldugu belli görünüyor. Sayet düsündügümüz gibi Yunanlilar eski ve yeni dünyalari egitmisse Homeros ile baslamaliyiz, cünkü o Yunanistanin ögretmeniydi. Birinci Kisimda Truva Savasini ve Yunanlilari ilk mücadelelerinde ayakta tutan kahramanlari yazdik. Burada Homeros baslica kaynagimizdir. Ikinci Kisim keyif verici Herodot Tarihinde anlatilan, Yunanlilarin Salamisteki zaferiyle zirveye varan Yunanlilarla Persler arasindaki büyük mücadeleyle biten Kadim dönemle ilgilidir. Ayni zamanda sanatlar ve bilimler de dogmakta ve yavas yavas tam güclerine erismekteydi. Mimaride Dor tarzinin detaylari nihayet sabitlesmis ve Iyon tarzi Efesusta oldugu gibi denenmekteydi; heykel ve cömlekcilik yeni ve zarif formlara ulasmisti. Bütün bu faaliyet özellikle Parthenon ve Erekteumun tamamlanmis Dor ve Iyon tarzlarini teshir ettigi, trajedi ve komedinin olusup, zanaatcilarin ürünlerinin gelistigi Atinada Klasik dönemin sanina yol acti. Ücüncü Kisim Salamisten sonra Yunanlilarin nasil calismaya baslayip iyi atilmis temeller üzerine o zamandan beri Klasik olarak kabul edilen bir medeniyet kurmalarinin hikayesiyle basliyor; Tukididesin Tarihindeki Atina ile Sparta arasindaki mücadelenin ve Atinalilarin Sicilya Seferinin basarisizliginin anlatimiyla bitiyor. Pelopones Savasi denilen bu mücadele Yunan irkinin Atina ve Spartanin rakip liderleri oldugu iki büyük dali, Iyonlar ile Dorlar arasindaki anlasmazlik ve kiskancliklar nedeniyle cikmistir gücünün artmasi nedeniyle Atinaya karsi diger Yunan sehir devletlerinin haset ve korkulari kacinilmaz olarak askeri catismaya yol acmisti. Hikaye ne trajiktir ki, askerler ve siyasetciler Atina Imparatorlugunu yok ettikleri halde bu, sanatcilarin yaptigi islerin kaderinin yasamak ve caglar boyunca Yunanlilari meshur kilmak oldugu gercegiyle telafi edilmistir.