Insan en cok bilmesi gereken seyleri hic bilmiyor. Neden dogdugunu, neden yasadigini, neden ölecegini bilmiyor. Daha önceki var oluslarini unutuyor, gelecegi tahmin bile edemiyor. Arka arkaya var oluslarin amacini anlamiyor, kendisine kavranamaz gelen hayat ritüelini karanligin ve türlü acilarin icinde yerine getiriyor. Bu karanligi yirtmayi nasil istiyor, nasil anlamaya cabaliyor, nasil hayatini düzenleyip güzellestirmeye gayret ediyor; bu zavalli, bu kisitli aklini nasil zorluyor Ve tüm cabalari bosa gidiyor, tüm kesifleri Ski genellikle dahicedir sorunlardan hicbirini cözmüyor. Insan tüm özlemlerinde asamayacagi bir sinirla karsilasiyor. On dokuzuncu yüzyil Rus edebiyatinda siirleriyle taninan Apukhtinin ancak ölümünden sonra fark edilebilmis üc dikkat cekici öyküsü vardir Kontes Dnin Arsivi 1891, Pavlik Dolskinin Güncesi 1892 ve daha cok kisa roman tarzinda kaleme aldigi Ölümden Yasama 1893. Bir tür reenkarnasyon anlatisi olan Ölümden Yasamada Apukhtin, ölümle yasam arasindaki incelikleri kendine has bir duyusla kaleme aliyor. Elli dört mektuptan olusan Kontes Dnin Arsivinde, Rus sosyetesi hakkinda yer yer ironik bir üslpla dile getirilen gözlemleriyle Rus toplumunun izini sürüyor. Hasta bir anlaticinin ic dünyasina tanik oldugumuz Pavlik Dolskinin Güncesinde ise Apukhtin, genclik, yaslilik, arkadaslik ve ask kavramlarini da sorgulayarak okuru neseyle melankoli arasinda gidip gelen doyumsuz bir yolculuga cikariyor.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno







