Arap Isyani, I. Dünya Savasinin sonraki dönemi de kalici bir sekilde etkileyen olaylarindandi. 20. yüzyilin basi itibariyle, dört asirdir Ortadoguya hakim olan Osmanli halife sultaninin otoritesi Islamin dogdugu Arabistan cografyasinda dahi sarsilmaya baslamisti. Özellikle de 1908deki Jön Türk Devriminin ardindan, milliyetci hareketler Arap seckinleri arasinda gitgide taraftar buluyordu. Jön Türklere tepki olarak Araplar adina ayrilikcilik davasi gütmek isteyen kesimlerin odaginda, peygamber soyundan gelen Hasimi ailesi ile bu ailenin reisi olan Mekke Serifi Hüseyin yer almaktaydi. Daha dünya savasi patlamadan önce Misirdaki Ingiliz idaresiyle temaslar kuran Serif Hüseyin, nihayet Haziran 1916da isyan bayragini acti. Iki sene sonra, Osmanlilarin dünya savasindaki yenilgisiyle eszamanli olarak Samda son bulan Arap Isyani Ortadogu haritasinin yeniden cizilmesine yol acarken, Batida da 20. yüzyilin carpici efsanelerinden birine hayat vermisti Arabistanli Lawrence. David Murphynin elinizdeki eseri, isyani arka plani ve gelisme safhalariyla beraber tasvir ve analiz ediyor. Yazar, Hicaz sahilindeki limanlarin isyancilar tarafindan zaptini, Hicaz demiryoluna karsi akinlari, Akabenin ele gecirilmesini ve nihayet Arap ordularinin Suriye boyunca kuzeye yürüyüslerini ele aliyor. Ingiliz donanmasiyla deniz gücünün isyanin gidisatini nasil degistirdigi, Fransizlarin isyana neredeyse tamamen unutulmus katkilari ve ilk baslarda Türkler icin cok büyük sorun yaratmayan Arap asiretlerinin 1918 itibariyle tugay boyutundaki Osmanli güclerine karsi durabilen bir ordu haline gelmeleri kitapta dikkat ceken noktalar olarak öne cikiyor. Murphy ayrica, Ortadogu cephesinde Itilaf devletlerine büyük katkilar yapan Araplarin baris masasinda nasil yüzüstü birakildiklarini da irdeliyor.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno







