Seyh Abbas, Kuzey Lübnanin uzak bir köyünde insanlarin bir prens olarak gördükleri adamdi. Konagi, yoksul köy evleri arasinda, cüceler arasinda semirmis, gürbüz bir dev gibiydi. Köy halki yoksulluk ve sikinti icinde sürünürken, o, lüks icinde yasiyordu. Köylüler ona itaat ediyor, cagirdigi zaman önünde egilerek onu saygiyla dinliyor, bir dedigini iki etmiyorlardi. Aklin gücü, kendisine sözcü ve yorumcu olarak sanki onu secmisti. Herkes onun öfkesinden korkar, güclü bir rüzgarin önündeki kis yapraklari gibi savulurlardi.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno







