Beden cogu zaman varolusumuz acisindan tasidigi hayati önemini gözardi ettigimiz, dünyayla temasa gelmemizi mümkün kilan, bize kimlik insasi sürecinde zemin saglayan biyolojik, psikolojik, felsefi ve antropolojik bir aractir. Vücudumuz olmadan mevcut olamayiz. Dünyayi tanima ve anlamlandirma sürecimize bedenimizi tanima ve anlamlandirma süreci eslik eder. Bu yüzden bedene iliskin algi, önyargi ve yorumlar tipki bedenin kendisi gibi zaman ve mekan boyunca mütemadiyen cesitlilik ve degisiklik gösterir. Yaslanma, hastalanma, kaza bizlere derinden tesir edebilir. Toplumun güzellik algilari nedeniyle kendi yüzünden ve bedeninden utanmak kisiyi psikolojik bir cikmaz sokaga itebilir. Koku ve ter gibi, bedenin gayriihtiyari olarak yaydigi salgilar cocuklarin pek umursamadigi hatta saka malzemesi olarak normallestirdigi faktörler olarak öne cikarken yetiskinler icin adeta bir stigma vesilesi haline gelebilir. Iste tam da bu yönüyle beden, biyolojik bir kavram olmanin ötesine gecer ve antropolojik bir cerceveye oturur. Bu kitapta Le Breton, bedenin derin katmanlarina dogru bir adeta arkeolojik bir kazi yapiyor, ulastigi sonuc ve cikarimlari antropolojik bir zeminde gözler önüne seriyor, sizleri onun tarih icindeki olaganüstü serüvenine davet ediyor.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno







