14,99 €
inkl. MwSt.
Versandkostenfrei*
Versandfertig in über 4 Wochen
payback
7 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Hüseyin Rahmi, Ben deli miyim sorusuyla karakterini akilliya cikariyor. Akillilar mi deli, deliler mi akillidir Insan evirildikce delilik denen cizgiye yaklasmaya ve bu yaklasma ile birlikte kendisini akilli bir insan olarak tanimlamaya basliyor. Sadan ve Kalender Nuri, deli yahut yari delidirler. Onlarin maceralari, davranis ve konusmalari ile Hüseyin Rahmi, toplumu, sosyal yasantiyi ve ahlaki delicesine sorguluyor. Öyle ki Sadan karakteri yazarin ve kitabin yayincisi Karaosmanoglu Fevzi Lütfinin, Istanbul Ceza Mahkemesinde yargilanmasina neden oluyor. Akilli olmak ne büyük ahmaklik, ne yürek…mehr

Produktbeschreibung
Hüseyin Rahmi, Ben deli miyim sorusuyla karakterini akilliya cikariyor. Akillilar mi deli, deliler mi akillidir Insan evirildikce delilik denen cizgiye yaklasmaya ve bu yaklasma ile birlikte kendisini akilli bir insan olarak tanimlamaya basliyor. Sadan ve Kalender Nuri, deli yahut yari delidirler. Onlarin maceralari, davranis ve konusmalari ile Hüseyin Rahmi, toplumu, sosyal yasantiyi ve ahlaki delicesine sorguluyor. Öyle ki Sadan karakteri yazarin ve kitabin yayincisi Karaosmanoglu Fevzi Lütfinin, Istanbul Ceza Mahkemesinde yargilanmasina neden oluyor. Akilli olmak ne büyük ahmaklik, ne yürek yakan sikinti ya Rabbim... Edebiyatimizda dogalciligin ve gercekciligin en önemli kilometre taslarindan biri olan Hüseyin Rahmi Gürpinar, sanati, halki yüceltmek icin bir arac olarak görmüs bu nedenle üzerine gitmedigi, elestirip alay etmedigi hicbir toplumsal kurum birakmamis, sanat yasami boyunca hep aklin ve mantigin yaninda olmus, eserleriyle toplumun cagdaslasmasi yolunda yobazliga, gericilige, bagnazliga, sömürücülüge karsi savasmistir; bunu yaparken mizah ögesini ustaca kullanmis, Istanbulun kenar semtlerinde, mezarliklarinda, Cingene mahallelerinde, kösklerinde, Sirket-i Hayriye vapurlarinda, gazinolarinda, sayfiyelerinde dolasmis, okurlarini da dolastirmistir. Eserlerinde yapmaciksiz bir yerlilik vardir; konak hanimefendisinden gündelikciye, mirasyedilerden ic güveyilere, dilencilerden dadilara, kalfalara, Cingenelerden Rumlara, Ermenilere, Yahudilere kadar kimi ve neyi konu almissa onu yerli renkleriyle betimlemesini bilmistir.