Yeni emekli olmustum. Uzun yillar akademisyenlikten sonra yeni yasamima uyum saglamaya calisiyordum ama bir türlü icine düstügüm boslugu asamiyordum. Her sabah mesaiye gider gibi erkenden kalkiyor hazirlanip evden disariya cikiyordum. Farkli cafelere gidiyor gazete, dergi ve kitap okuyordum. Bazen de uzun yürüyüsler yapiyordum. Zaman zaman neden üniversitedeki görevimin uzatilmasi girisiminde bulunmadigim icin kendimi suclamaya basliyordum. Dicle Üniversitesi Egitim Fakültesinde profesördüm, bölüm baskaniydim ve herkesin hocasiydim. Ancak simdi siradan bir insandim. Birkac is girisimim oldu ama sonucsuz kaldi. Seneler ne cabuk gecmisti. Halbuki daha dün gibi Mardinde dogup, büyüdügüm günleri hatirliyordum. Genis ve yoksul bir ailede baharin ilk yarisinda Mardinde dünyaya gelmisim. Büyükbabam aydin, Atatürkcü bir din adami, babam ise kunduraciydi. O yillarda Mardinde tüm mesleklerin carsilari bulunurdu. Marangozlar Carsisi, Bakircilar Carsisi, Kunduracilar Carsisi, Terziler Carsisi ve digerleri. Mardin eski ve tarihi bir sehir oldugundan Osmanlidan gelen bir sehir kültürüne sahipti. Babamin dükkani kunduracilar carsisindaydi. Ben ve kardesim Sinan okul disinda zamanimizi dükkanda geciriyorduk. Ayakkabiya yillardir süren düskünlügüm hep o günlerden kalmadir. Dükkanda babam ve kalfalari ayakkabi üretiyorlardi. Önce ayakkabinin yüzünü, yani sayayi olustururdu babam, arkasindan kalfa tarafindan kaliba cekilirdi. Taban astari, köselesi, tahta civisi, sonralari fora dikisi ve sonunda ökcesi yapilirdi. En sonunda freze yapilarak boyanirdi. Dükkanda üc dört kalfa ve iki cirak calisirdi. Babamin dükkani hareketliydi. Kücük amcam Besir, babamin dayisinin oglu Ahmet Abi, mahalleden arkadasi Sacit Abi ve digerleri sürekli dükkana gelirlerdi. Hepsi issiz gücsüz takimindaydilar ve babamdan gecinirlerdi. Ahmet Abi zaman zaman carsinin esnaflarindan sinemaya gitmek isteyenlerden, sinema bilet paralarini pesin alip, Istiklal sinemasinin sahibini tanidigindan borcla sinema giris biletlerini alirdi. Esnaftan topladigi paralari da kendine harcardi. Ayni Ahmet Abi nedenini bilemedigim bir olay yüzünden hapishaneye düsmüstü. O yillarda Mardin hapishanesi, belediye, valilik, askerlik subesi ve adliyenin bulundugu alandaydi. Günümüzde Sabanci Müzesinin bulundugu alan...
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno