14,99 €
inkl. MwSt.
Versandkostenfrei*
Versandfertig in über 4 Wochen
payback
7 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Hüseyin Rahmi, Birinci Dünya Savasi sonrasinda toplumda görülen yoksulluk, issizlik, zihniyet degisimi, alafrangalik, egitim gibi konulara dikkat cektigi Billur Kalpte yalnizca Türk kadinin calisma hayatina girmesini anlatmaz; bunu toplumsal konularla harmanlar. Calismak zorundan olan genc kizlari tuzaga düsürmek isteyen bir is yerinde gerceklesen olaylar neticesinde Mürvet adindaki bir kizcagiz intihar eder. Bir pasanin kizi olan Sema Hanimin da bilmeden bu batakliga yolu düser. Bunu gören nisanlisi onun da Mürvet gibi intihar edip, adini temizlemesini ister. Ancak Sema Hanim tüm kadinlara…mehr

Produktbeschreibung
Hüseyin Rahmi, Birinci Dünya Savasi sonrasinda toplumda görülen yoksulluk, issizlik, zihniyet degisimi, alafrangalik, egitim gibi konulara dikkat cektigi Billur Kalpte yalnizca Türk kadinin calisma hayatina girmesini anlatmaz; bunu toplumsal konularla harmanlar. Calismak zorundan olan genc kizlari tuzaga düsürmek isteyen bir is yerinde gerceklesen olaylar neticesinde Mürvet adindaki bir kizcagiz intihar eder. Bir pasanin kizi olan Sema Hanimin da bilmeden bu batakliga yolu düser. Bunu gören nisanlisi onun da Mürvet gibi intihar edip, adini temizlemesini ister. Ancak Sema Hanim tüm kadinlara örnek olacak baska bir yolu secer. Oh insan, insan, yaratiklarin en canavari, en düzencisi insan, yaradilisin en anlasilmaz, en igrenc bilmecesi sensin... Yalniz kendin icin, kendi keyfin icin yasarsin. Firsat bulursan her seyi bu keyif tapinaginin önünde kurban edersin... Sonra halkin icine cikar, hak ve adalet diye bagirirsin. Edebiyatimizda dogalciligin ve gercekciligin en önemli kilometre taslarindan biri olan Hüseyin Rahmi Gürpinar, sanati, halki yüceltmek icin bir arac olarak görmüs bu nedenle üzerine gitmedigi, elestirip alay etmedigi hicbir toplumsal kurum birakmamis, sanat yasami boyunca hep aklin ve mantigin yaninda olmus, eserleriyle toplumun cagdaslasmasi yolunda yobazliga, gericilige, bagnazliga, sömürücülüge karsi savasmistir; bunu yaparken mizah ögesini ustaca kullanmis, Istanbulun kenar semtlerinde, mezarliklarinda, Cingene mahallelerinde, kösklerinde, Sirket-i Hayriye vapurlarinda, gazinolarinda, sayfiyelerinde dolasmis, okurlarini da dolastirmistir. Eserlerinde yapmaciksiz bir yerlilik vardir; konak hanimefendisinden gündelikciye, mirasyedilerden ic güveyilere, dilencilerden dadilara, kalfalara, Cingenelerden Rumlara, Ermenilere, Yahudilere kadar kimi ve neyi konu almissa onu yerli renkleriyle betimlemesini bilmistir.