Sifreli yazilarimi tuttugum hatira defterimi ve ilk siirlerimi Macaristanda biraktim. Erkek kardeslerimi, annemi babami, haber bile vermeden, bir veda bile etmeden geride biraktim. Ama hepsinden de önemlisi o gün, 1956nin o Kasim sonu, bir halka olan aidiyetimi kesin olarak kaybettim. Macaristandaki ilk mutlu yillar, savas sonrasi yoksulluk, yatili okul dönemi, cocuklugun gümüs ipliginin kopusu, Stalinin ölümü, sürgün, Lozan yillari, yeni bir ülke, anadil ve düsman dil... gota Kristf bebegi ve kocasiyla yirmi bir yasinda siginmaci olarak yerlestigi Isvicrede hicbir zaman tam anlamiyla hakim olamayacagi, asla kendine ait kilamayacagi, ne yazabildigi ne de okuyabildigi düsman bir dille tanisir. Bundan böyle kendini bir halkin parcasi hissedemedigi gibi ötekilik hissini de her daim icinde tasir. Yazarin tek otobiyografik metni olan Okumaz Yazmaz ölcülü, kisa cümleleri, ne eksik ne de fazla sözcükleriyle dogrudan okurun kalbine sesleniyor. Bu kitap kücük bir mücevher. Kirkus Reviews Kristf yaklasik elli sayfada, baskalarinin bütün bir kariyeri boyunca hedefleyebilecegi seyi basariyor. Katiksiz bir deha. Max Porter
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno







