Farkli bir kentte, yeni renklere, seslere, kokulara uyanmak kadar güzel bir sey yoktur. Dünyada yüzbinlerce kent var; günes her kentte farkli dogar, farkli batar. Ingilizcede seyahat anlamina gelen travel sözcügü Latince trepaliare, yani iskence sözcügünden türemis. Fransizcada travaille olarak karsimiza cikiyor, yani is. Belli ki seyahat, keyif icin yapilan bir sey degil. Günümüzde ise teknoloji gelisti, seyahat kolaylasti ama insanlar da takvimlere, saatlere ve cüzdanina tutsak hale geldi. Daha derin, daha anlamli, daha nitelikli gezi deneyimleri yerine artik sablonlar var; mutlaka görülmesi gereken yerler listesi, mutlaka yenilmesi icilmesi gerekenler, gözde varis noktalari var, hatta görme sirasi denen bir sey var... Iste bu fikirden yola cikan Füsun Elioglu, Avrupa gezilerinde tuttugu notlari, yaptigi ön calismalari, gezerken ögrendigi ve kendisine ilginc gelen konular hakkinda derlediklerini bir araya getirdi ve ortaya Bir Okurgezerin Not Defteri cikti. Bu kitap, nesnel olmak kaygisiyla yazilmadi, yani bir rehber kitap degil. Okura nereyi nasil gezecegini anlatmiyor. Seyahat deneyimleri paylasiyor ve Siz de gelin diyor. Kitabin bir de sürprizi var Yazarin kendi desenleri. Renkli ve keyifli bir seyahatin sirlari Bir Okurgezerin Not Defterinde...
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno







