Istanbul, tarihin her döneminde yabanci gezginlerin, sairlerin ve sanatcilarin ilgisini cekti. Julia Pardoe iste bu seyyahlar icindeki en özel kalemlerden biridir Onun 1838de William Henry Bartlettnin gravürleriyle yayimlanan Bogazicinin Güzellikleri her acidan pek cok ilki bünyesinde barindiran bir eserdir. Julia Pardoe adim adim gezdigi Istanbulda kentin büyüleyici dogal güzelligine eslik eden toplumsal yasami; hamamlari, camileri, limanlari, yalilari ve kahvehanelerinde tanik oldugu her seyi yalin gercekligiyle aktarir. Kadinin toplumsal hayat icindeki yeri, cok eslilik, kölelik, kader ve misafirperverlik gibi daha pek cok konu onun eserlerinde yerlesik oryantalist seyyah bakisinin disinda ele alinir. 184 yil sonra ilk kez Türkce olarak okuruyla bulusan Bogazicinin Güzellikleri tüm zamanlara meydan okuyan essiz bir kentle yeniden tanismak icin güzel bir bahane. Pardoenun yillar önce Istanbula baktigi pencereden, bu kenti tutkuyla sevmis olanlarin duygu iklimiyle yeniden sesine ses vermek, rengine renk katmak icin kacirilmamasi gereken bir macera vadediyor Bogazicinin Güzellikleri. Haydi o halde, hep birlikte gecmis zamanin o sonsuz büyülü güzelligini adimlayalim
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno







