Bruno Schulzun Toplu Öyküleri, Susan Sontag, Philip Roth, Isaac Bashevis Singer, Roberto Bolao, Jonathan Safran Foer gibi isimlerin övgüyle bahsettigi yazarin Türkcedeki en kapsamli öykü derlemesi. Ayni zamanda ressam da olan Schulz, dogdugu ve hic terk etmedigi, bir lisede resim ögretmenligi yaptigi kentte Gestapo tarafindan infaz edildiginde henüz elli yasindaydi. Kisa edebi yasaminda cok az yazabilmis olsa da sonraki kusaklari derinden etkileyecek Tarcin Dükkanlari, Krokodil Sokagi, Klepsydra Altindaki Sanatoryum gibi unutulmaz öykülerini kaleme almisti bile. Danilo Kisin John Updikea Schulz benim Tanrim, demesi, özellikle Dogu Avrupa edebiyati üzerindeki etkisinin ne kadar büyük oldugunu gösterir. Schulzu okurken Sbelki bunu söylememeliyim ama bazi öykülerini okurken onun Kafkadan daha iyi oldugunu düsünüyorum. Bazi öyküleri cok daha kuvvetli. Ve absürt tarafi cok güclü, aptalca degil, cok zekice. Schulz ve Kafka arasinda Goethenin Wahlverwandtschaft dedigi seyin, secilmis ruhlarin yakinligi oldugunu söyleyebilirim. Isaac Bashevis Singer Bruno Schulzun güzel, hassas, anlam yüklü hikayeleri Leh dilini büyütüp bambaska bir seviyeye tasidi. Onu cok seviyorum ama bir yandan da nefret ediyorum cünkü onunla rekabet etmek mümkün degil. Olga Tokarczuk
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno







