Cumhuriyet döneminde ortaya konulan felsefeninfelsefi birikimin incelenip degerlendirilmesi, yalnizca gecmise iliskin bir sorumluluk degil ayni zamanda felsefi düsüncenin gelisimine ve gelecegine yönelik bir sorumluluktur. Cumhuriyet dönemi düsünürlerimizi anlamaya, yorumlamaya ve degerlendirmeye calismak ayni zamanda felsefi düsünce geleneklerinin olusumuna ve gelismesine de zemin hazirlayacaktir. Bu dogrultuda düsünce tarihimizin elestirel okumalarinin yapilmasi ayni zamanda felsefenin gelecegine yönelik katkilari ve yaraticilik gücünü de ortaya koyacaktir. Türkiyede felsefi düsüncenin gelecegi cok farkli yönlerde gerceklesebilir. Önemli olan kendi yasamimizdan ve tinselligimizden dogan ve kökleriyle tarihsel-kültürel gercekligimizden beslenen düsünce damarlarini genisletmektir. Bu baglamda Türkiyede felsefenin ya da Türk felsefesinin nereden gelip nereye gittigi sorusunun, hep yeniden düsünmeyi ve yanit aramayi gerektiren bir soru olarak felsefi ugraslarimizin merkezinde yer alacagi söylenebilir. Elinizdeki kitabin Cumhuriyet dönemi düsünürlerimizi anlamaya, yorumlamaya ve degerlendirmeye katkida bulunmasi umuduyla
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno