Camiye varinca tüccar Arif beyin hediye ettigi saatine bakti. Cumaya bes vardi. imdiye kadar bircok kez, cuma namazina gelirken kelime i tevhidi anlatmayi düsünmüs fakat cumaya bes kala bu düsündüklerinden vazgecmisti. Vakit, yine cumaya bes vardi ve ne konusacagini yine pek bilmiyordu. Kelime i tevhidi, hapiste olan müslümanlari, tüccar Arif beyi, yeni misafir odasi takimini, avizelerini, halilarini, karisini, kalbura basmayi ve televizyondaki filmi tekrar düsündü. Karar vermisti. Daha erkendi. Kelime i tevhidin anlatilmasi icin zaman ve zemin müsait degildi. Bu düsünce sanki icini rahatlatmisti. Zaman ve zemin müsait olsa elbette, elbette anlatirdi. Hic kimseden korkmadan kürsüye cikar, tevhid ve sirkin ne oldugunu acik acik herkese anlatirdi. Cünkü biliyordu, biliyordu bütün bu gercekleri. Sahi ya, o bu gercekleri camilerde degil, kitaplarda ögrenmisti. O halde bu meseleleri bilmek isteyenler de kitablardan ögrenebilirdi. Bu meseleler, böyle bir zamanda camilerde anlatilamazdi ki Hatta gecenlerde müftü efendi kendisine vaazda ne anlatacagini sormus, o da sakadan, saka olsun diye, Vallahi saka olsun diye, Kim Allahin indirdigiyle hükmetmezse, onlar kafirlerin ta kendileridir.. mealindeki Maide suresi 44. ayet i kerimeyi cemaate aciklayacagini söylemisti Aman Ya Rabbi. Sen misin bunu diyen Müftü öyle kizmis, öyle bagirmisti ki, o zamandan bu yana degil bu ayet i kerimeyi, Maide suresinden hicbir ayet i kerimeyi okumaya cesaret edememisti. Müftü olacakti sözde, saka söyledigini nedense anlamamisti. Oysa bu gibi ayet i kerimelerin acikca anlatilmayacagini, gecim sorumlulugu tasiyan her din görevlisi bilirdi. Zaman ve zemin müsait olsa, tabi ki bu durum degisebilirdi. Fakat simdi müsait degildi. Bu gibi gercekler, cemaat icinde fitne cikarirdi. Cumaya bes kala yine fikrini degistirmis ve bu gibi tehlikeli konulari simdilik anlatmayayim düsüncesiyle camiye girmisti. Caminin bahcesinden gecerken, bahcedeki yeni yeni tomurcuklanan agaclar dikkatini cekti. Evet, agaclardan ve agac dikmenin faziletinden bahsedebilirdi. Konusma konusunu buldugu icin sevindi. Sik sik anlattigi bu konu icin hazirlanmasina da gerek yoktu. Büyük bir huzurla camiye girdi.Cemaatten birisinin hürmetle tuttugu cübbesini giyerek, kürsüye oturdu. Bu kürsü oldum olasi cok hosuna gidiyordu. Cemaate göz gezdirdi ve kendisinden emin bir sesle konusmaya basladi. Müezzin vakit ezanini okurken, cemaat birbirini dürtüklüyor, uyuyanlar birer birer uyandiriliyordu.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno