Türk tasavvuf siirinin Yunus Emreden sonra gördügü en etkileyici isim olan Niyazi-i Misri kültür tarihimizde sira disi kisiligiyle dikkati ceker. Icten ve sade söyleyisleri muhataplarini cezb etmistir.Hayat hikayesiyle muhataplarinda derin bir tesir uyandiran bu cazibedar seyhi anlatanlar onun velilikle delilik arasinda fakat daima etkili bir kisilige sahip oldugundan bahseder. Hayati boyunca hakikati arayan, buldugu hakikati her sey pahasina sahiplenip savunan Niyazi carpici sahnelerle dolu bir ömür sürmüstür. Ileri sürdügü bazi fikir ve tavirlariyla kimilerini kendisinden uzaklastirsa da muhataplarinda tarifi kelama sigmayan tesirler uyandirmayi da bilmistir.Niyazi yalniz hayatiyla degil, söyledikleriyle de dikkatleri cekmeyi basarmistir. Kendisi icin aslinda derman olan derdinin farkina vardigi zaman dile getirdigi Derman arardim derdime, derdim bana derman imis gibi sözleri dilden dile, kulaktan kulaga ta bugünlere ulasabilmistir. Tasavvufun derin ve ince meselelerini acik ve sade bir dille aktarmak Niyazinin en belirgin meziyeti olmustur.Hazirlanan bu secki, Niyazinin ilgi cekici hayatina dair carpici sahneleri aktardigi gibi dillerde ve gönüllerde yer etmis sözlerinin pek cok inceliklerini de yansitmaktadir.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno