2000li yillarin baslarinda kamu kültürünün, isbirliginin ve bilginin zaferi olarak görülen dijital teknolojiler ve bu teknolojilerin besledigi dijital kültür, aradan gecen yillar icinde kapitalizmin en saglam carklarindan biri haline geldi. Dünyayi birbirine yaklastiran aglarin, gönüllü topluluklarinin, kitlekaynaginin gücünü fark eden Silikon Vadisinin teknoseckinleri, is dünyasinin gurulari, girisimciler ve risk sermayedarlari son yillarda bu yeni kültürü kapitalizmin insanliga bir armagani ve kapitalizm hakkindaki olumsuz kanaatlerin haksiz cikisinin bir belirtisi olarak görüyorlar. Bu kitapta Jenny Huberman bu iddiayi enine boyuna sorgulayip degisenin kapitalist düzenin kendisi degil, yüzü ve araclari oldugunu ileri sürüyor. Dijital dünyanin yarattigi imkanlarin kapitalist sistem tarafindan kisa sürede yeni sermaye birikimi, tahakküm ve el koyma bicimleri yaratmak icin nasil kullanildigini ortaya koyuyor. Bu yeni bicimleri mesrulastiran ideolojilerin hangileri oldugunu soruyor. Bu ideolojilerin, kamu yararini ve acik kaynaklari, kücük bir grup ayricalikli insanin elinde toplanan üretim ve propaganda araclari haline getirdigini ifsa ediyor.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno