Bram Stokerin 1897 tarihli gotik romani Drakula, vampir efsanelerine dayanan edebi yapitlarin hic kuskusuz en ünlüsüdür. Drakulanin hikayesi, Transilvanya folkloru ve tarihinden yararlanan Stokerin imgelemini harekete gecirmeden önce sözlü gelenekte gelisip olgunlasmisti. Ancak romanin ve onu izleyen film uyarlamalarinin, vampir klisesinin popüler kültüre nüfuz etmesinde önemli rolü oldu. Ana karakterlerin günlük ve mektuplarindan olusan Drakula, gecmisi 1600lere dayanan ve Samuel Richardsonin Pamela 1740 adli romaniyla popülerlik kazanan mektup romanin da en bilinen örneklerindendir. Hastalik, delilik ve mahpusluk temalariyla dikkat ceken romanda, Hiristiyan inanci, batil inanclar, okültizm ve bilim birbiriyle etkilesim halindedir. Drakulanin özellikle toplumsal cinsiyetin temsili acisindan karmasikligi, zaman zaman birbiriyle celisen yorumlara yol acmistir. Kadin vampirlerin eylemleriyle dönemin beylik toplumsal cinsiyet rollerinin tersine cevrildigine dikkat cekilirken, Drakula bir yandan da erkeklerin korumasi altinda kalmasi gereken kadinlari avlamaya calisan bir figür, kötülügün vücut bulmus hali olarak görülür. Anlatisinin gücüyle bugün de okurunu büyülemeyi sürdüren roman, zaman icinde kadin arastirmalari ve psikanaliz gibi disiplinlere konu olmasi sayesinde güncelliginden hicbir sey yitirmeyen cok katmanli bir metin olarak günümüze kadar gelmistir.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno







