Kedere her daim gebe olan bir cografya ve onun iki kadim sehri Halepce ve Gazze. Iki sehrin de semalarinda bir izdiham vardi. Gökyüzünü büyük bir kus sürüsü kaplamisti. Cigliklarindan ne kadar telasli olduklarini anlayabilmek mümkündü. Onlar da tipki insanlar gibi bir seher vakti sicacik yuvalarinda ölümün sicakligini hissetmislerdi. Öyle bir korkuyla havalanmislardi ki yani basinda onlarla kanat cirpan diger kuslara zarar verdiklerinin farkinda bile degillerdi. Mekkenin kurtaricisi olarak bilinen Ebabiller ise bulunduklari yerlerde felc gecirmis gibilerdi. Ne ucabiliyorlardi ne de imdat cigliklarina kulak verip harekete gecebiliyorlardi. Islevsiz, manasiz bakakalmislardi. Insanligin harekete gecmesi gereken yerde Ebabile sorumluluk yüklenmeye calisiliyordu. Iki milyar Müslüman ve 8 milyar insanin harekete gecmedigi bir yerde Ebabile mana yüklemek en büyük manasizlik degil miydi Harekete gecmek yerine ebabillerden medet uman toplumlar ancak vicdanlarini rahatlatabilirlerdi. Ötesi yoktu, olamazdi da. Velhasil insanligin uyanmak istemedigi yerde ebabillerin uyuyakalmasini cok görmemek lazimdi.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno







