Insanin en zor savasi akliyla olanidir fakat aklin karanlik yönüyle verilen bu savas cogu zaman kaybedilir. Sonrasinda beyin giderek kendi kendini cürütmeye baslar. Tabi cürüme zaman alir. Önce ruh parcalanir sonra karanlik cöker ve en sonunda tüm bedenini ele gecirir. Iste o an üsütür icten ice, ürperti gibi ama soguk kislardan bile daha soguk hissettirir. Ardindan gördüklerinin gercek mi yoksa rüyami oldugunu anlayamazsin ve sislerin icinde gözlerin göremedigi en büyük korkuyla karsilarsin. Gözlerine de güvenemezsin. Gercege dönmek icin bicare yollar ararsin ama o saatten sonra dönüsü yoktur. Aslinda gördüklerinin gercek olmadigini bilirsin yine de derin bir korku kaplar ruhunu, artik eskisi gibi olamazsin. Cünkü bir kez olsun karanliga izin verirsen, arkasinda gizlenen bütün gölgeler görür seni. Merthan Alpsatan, En Büyük Korku eseriyle bas komiser olan Yigitin cinayet sorusturmasi olarak atandigi davanin binlerce yillik süre gelen tarikat gruplariyla alakasi oldugunu ögrenmesiyle kendini acimasiz güclerin elinde bulur. Siradan bir bas komiser bu cinayet davasindaki perdeleri kaldirip, dünyanin her yerine yayilmis bu tarikat grubuyla savasabilecek mi Icinde mitolojik ve tarihi dokunuslarin oldugu bu polisiye romani okurken nefesinizi tutup nasil bittigini anlamayacaksiniz bile..
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno