Er ve disi... Cennetten beri kavgali birbiri ile. Ne masallar anlatildi. Ne siirler okundu. Efsanelere konu oldu asklari da savaslari da. Kimine göre vermeyi temsil etti kadin; dogurmayi, bölünmeyi, cogalmayi... Kimine göre almayi temsil etti; bereketi, gücü, cilveyi... Uzun yillar kimsenin aklina gelmedi kadina sormak neyi temsil etmek istedigini. Geldiginde ise ya vakit gec olmustu ya sadece formalite idi. Bazen de kadin bilemedi kendini ifade edip, anlatmayi. Sandi ki O nasil anliyorsa bir cift göze bakarak ne istedigini digeri de anlayacak gözlerine bakinca neye kirildigini. Her kafadan bir ses cikti sonra. Kimi disiyi sucladi kimi er kisiyi. Ben de öyle yaptim hatta. Maasini hemcinsinden az alan her kadin icin, okutulmayan her kiz cocugu icin, fiziksel siddete ugrayan- psikolojik siddete ugrayan her anne icin, hayata bes sifir geriden baslamak zorunda birakilan her kiz evlat icin öfkeler biriktirdim. Sadece cinsiyeti yetti bir insandan nefret etmem icin. Erkegin olmadigi ya da tipki hemcinslerim gibi kölelige mahkum edildigi bir dünya tasarladim zihnimde. Ne keyifliydi kadinin hüküm sürdügü sokaklarda dolasmak anlatamam. Yazarken fark ettim aslinda cinsler arasinda bir kavga olmadigini. Sorun sadece güclü olma dürtüsüydü. Ilkel yanimiz yani. Bunu kontrol etmeyi ögrenmedigimiz müddetce zihniyet eril olmus disil olmus fark etmeyecekti. Güclünün gücsüzü ezdigi vahsi dogadan cikmaliydi zihinler...
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno