Bir roman yalnizca bir hikaye anlatmaz; ayni zamanda okuru sosyolojik, psikolojik, tarih ve kültürel derinliklere davet eder. Elinizdeki kitap, romani bir okuma deneyiminden öte, yasamla hesaplasmanin ve kendini kesfetmenin bir araci olarak ele aliyor. Romanin büyülü dünyasinda, siradan bir maceranin ötesine gecerek bireyin icsel yolculuguna ve toplumla olan catismasina isik tutuyor. Bu eser, romanin yalnizca estetik bir zevk araci olmadigini, ayni zamanda insan ruhunun derinliklerine inen bir düsünce pratigi sundugunu savunuyor. Roman kahramanlarinin tarihsel destanlardan farkli olarak cevrelerindeki evreni ve kendilerini sorgulamalarini, modern dünyanin birey merkezli yapisini aciga cikariyor. Cervantesten günümüze uzanan roman türünün serüveninde, okur kendini kahramanlarin zihin dünyalarinda gezinirken buluyor. Roman figürlerinin psikolojik derinliklerinden anlaticilarin karmasik yapisina kadar uzanan bu inceleme, okura yeni bir perspektif sunuyor. Edebiyat ile edebiyat incelemesi arasindaki farklari ortaya koyarken okur merkezli bir elestiri anlayisini benimsiyor. Bu kitap, Türk ve dünya edebiyatindan kült romanlarin yani sira gölgede kalmis eserleri de odagina alarak okurun yasamina dokunan elestirel okumalar üzerinden okurun zihnine dokunuyor. Evvel Roman Icinde deneme ile elestirinin ic ice gectigi metin merkezli analizlerle edebiyatin yasami ve toplumu nasil yansittigini gözler önüne seriyor. Okurun pasif bir alici degil, romanin icinde yasayan bir aktör oldugunu savunan bu eser, hem yazarliga adim atmak isteyen okurlara hem de elestirel okuma pratigini gelistirmek isteyen edebiyat meraklilarina hitap ediyor. Roman okumayi günese ciplak gözle bakma cesaretiyle es tutan bu calisma, edebiyatin enginlerinde bir yolculuga cagiriyor.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno