Bazi hayatlar, insanin yüregine agir gelir; roman olmasin diye dua edilir. Fidan, sagir ve dilsiz olarak dünyaya gözlerini acti. Dogunun viran bir köyünde soguk taslarina birakilan minicik bir bebekti. O taslarda yürümeyi ögrendi, aciya konusamadan direndi. Daha dokuz yasinda babasini topraga verdi, gencligini ise gözyaslarinin arasina gömdü; tipki dallarini kiran bir fidanin yesermeye calismasi gibi Ardindan cocuklarini birer birer yitirdi, sabrini avuclarinin arasina alarak hayata tutundu. Kaderin acimasiz elleriyle defalarca sarsilsa da, köklerini birakmadi. Ve bugün, doksan yasina merdiven dayarken bile, yüzünde hala direnmenin izlerini tasiyor. Bu roman yalnizca bir kadinin acilarini degil, insan kalabilmenin, sevgiden vazgecmemenin, sabrin ve inancin ne kadar güclü olabileceginin hikayesini anlatiyor. Fidanin sessiz cigligina kulak verin. Cünkü bu roman sadece okunmaz; hissedilir, yasanir, yüreginize isler.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno