Sessiz bir dünyada, bir boslukta, iki kisiydiler sanki... Hemen hemen hareketsiz bir kayigin bas üstünde dikilen bir adam. Ve daha kiyidan ilerleyen, gitgide yaklasan, gelen, hatta elli-altmis metre alt taraftan gecerek, en öndeki teknenin ardi sira Paflimi Burnunun yarigina girmeye hazirlanan kayigin kic üstünde, bembeyaz gelinligine bürünmüs oturan, telli duvakli, yüzü örtülü -belki de bundan ötürü etrafi, Nizamini bile fark edemeyen- bir Melek. Gelin Tasi, denizci kimligi bir tarafa kelimeleri ustalikla yaziya dökmekle mahir Yaman Koraydan denizle ic ice yasayan insanlarin hikayelerini derin bir duyarlilikla isleyen etkileyici bir roman. Kücük bir sahil kasabasinda ömür tüketen kadinlar, balikcilar, denizciler ve onlarin denizle olan mücadelesi, kisacasi hayatin zorluklariyla yüzlesen siradan insanlarin bir toplami var burada. Belki de kendi hayatini da denizden ayiramayan bir yazarin, zihninin karanliklarindan tasan son cigligi. Sade ama güclü anlatimiyla dogaya ve insan iliskilerine dair unutulmaz bir anlati sunan bu kitap, denizin tehlikeleri ve belirsizlikleri karsisinda insani kirilganliklarini kesfetmeye davet ediyor.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno







