Soguk bir kis günü iliklerine kadar isleyen kar ve sert bir rüzgar carpiyor yüzüne. Yine de bu ahenkli yanki susturamiyordu kalbini. Uyruksuz, caresiz, yalniz ve sürülerce insanin arasinda yabani kaliyordu. Sahip olamadiklari mi acitiyor Heleni daha cok, yoksa sahip oldugunu sanip hic onun olmayanlar mi Hayati hep bir yerlere ulasma niyetiyle gecmisti. Kronometre sesi büyürken icinde, Helen ilk defa tüm saatlerini durdurup ani yasamaya basladi. Yemek yemenin de uyumanin da zevk oldugunu yeni ögrendi. Bir daha görmeyecegini bilmeden sevdigini son kez kucaklamayi da Hayat, Helene sunu ögretecekti. Samanlar gibi hic veda etmeyecekti bundan sonra ve tekrar kavusacagina inanacakti. Yerlere de insanlara da anlara da Özgür olacak, özgür kalacakti. Bagimliliklarin yordugunu ve yoracagini ögretecekti hayat. Ve Helen özgür biraktikca daha cok alacak, zorladikca da kaybedecekti. Ipini koparan Arap ati gibi doludizgin gitti önce, sonra ise duruldu. Bir selalenin suyuyla yikanip temizlenirken arinmayi ve sifalanmayi secti. Mor alev sardi etrafini. Saatlerce dans edip sarki söyledi.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno