Her yerde, fildisi vitrinlerinde, katlana heybetlene inen hasmetli kale kapisinda ve onun ötesinde, taze sularla akiyormus hissini veren Nehr-i Behistte ve ta uzaktaki buram buram Kutub-Minarda, Altamisin taslari sökülmüs harap türbesinde, gülümseyen maymunlarda her seyde bir cagiris, bir alikoyus, kalp icinden bir tutus var. Her yer ve her sey, fakat bütün bunlari kaplayan canli ve icli bir hava, halkin asil tatliligi, yarali kus sesli kadinda bile gülen dudak, caglar ötesinden bir eski haberle bakisi esrarlasan ihtiyar, önümüze serdigi sari ve dibalarin sirma, altin ve gümüs hisirtilari icinde öksürügünü gögsünde tutarak Bunu al raca... diye bir isleme uzatan pacavrali satici, Ganjdan su alan kara iskeletin gururlu vecdi, alinlari damgali, ayaklari bilezikli, burunlari mücevherli kadinlar, hepsi... ... Bütün Hindistan, bu kalp ve mistik insanligi, iskelenin son basamaginda bizden böyle kopuyor. Kac defa herkesten ayni suali duymustuk Hindistani ögreniyor musunuz En iyi anlayis, bir gönül varisi, degil midir Biz Hindistani sevdik
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno