Psikanalitik camiada huzursuzluk meselesinden ilk bahseden Freuddu; Uygarligin Huzursuzlugu adli kitabinda, insanin neden aci cektigine ve huzursuz olduguna dair pek cok sav ortaya attiktan sonra, ilerleme fikrinin aslinda pek de istenen sonuclari vermedigini öne sürmüstü. Insan, uygarlasma ugruna kendisine, kendi dürtülerine yabancilasiyor ve bunlari baskilamak zorunda kaliyordu. Aslinda bu medeni olmak icin ödenen bedel demekti Verhaeghe, Freudun biraktigi yerden sorunu ele alarak, huzursuzlugumuzu toplumsal bir baglama yerlestiriyor. Bunu yaparken, son yirmi otuz yilda cok temel iki alanda büyük bir tahribat yasandigina deginiyor özerklik ve baska insanlarla kurulan baglar. Insan hem özerk olmak ister hem de bir gruba ait olmak. Bu, Verhaeghenin en temel tezlerinden birisi ve bu ikisi belirli bir gerilim icindedir. Son on yirmi yilda asiri bir tahribat oldugunu, özerkligin mutsuzluga, bag kurmanin da yalnizliga dogru evrildigini bize anlatiyor. Bunun sorumlusunu ise neoliberalizmde ve onun yarattigi yikimda tespit etmekte cekingen davranmiyor. Neoliberalizm bir taraftan insanlari mutsuz, yalniz ve korumasiz hale sokarken diger taraftan da onlarin bütün bu olumsuzluklari ele alabilecekleri yollari da tikiyor. Sonucta elimizde kalan ise hemen herkesin antidepresan ilac kullandigi, isini kaybetmekten korktugu ama kaybederse de kendini sucladigi, yalniz basina hayatin dertleriyle bas etmek sorunda kaldigi ve herhangi bir toplumsal korumadan mahrum oldugu vahsi bir is dünyasi mantigi. Bu durumun cözümü eski güzel günlere dönmek degil elbette Verhaeghe bize olasi cözümler konusunda da essiz icgörüler sunuyor bu kitabinda. Her zaman oldugu gibi acik, anlasilir ve yalin bir üslupla yapiyor bunu. Bu kitap, Yalnizlik Zamaninda Asktan sonra yalnizligimiza, umutlarimiza, kimligimize, bagliliklarimiza yeniden bir bakis atmamizi saglayabilir.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno







