Nübüvvet silsilesinin son halkasi Hz. Muhammed sas ile tamamlanmistir. Allah Reslünün sas mirasina sahip cikan alimler, Islami farkli dil, renk ve kültürlere sahip toplumlara anlatma gayretinde olmustur. Ilm, fikr, siyas, asker vb. alanlarda Islam dinine farkli acilardan hizmet eden bu sahsiyetler, büyük ve kutlu mirasin günümüze ulasmasinda ve Islam medeniyetinin olusmasinda büyük rol oynamislardir. Her birinin hayati farkli bir örneklik teskil eden, yasadiklari asrin öncüleri ve Peygamber varisleri olan bu sahsiyetlerin sayisi binleri asmaktadir. Hepsini ayri ayri tanitmak mümkün olmadigindan bu sahsiyetlerin okuyucu ile bulusmasinin bir baslangici olmasi niyetiyle aralarindan secilen 100 öncüyü anlatan Nebev Varisler projesi hayata gecirilmistir. Nebev Varis olarak secilen isimlerden biri de Muhyiddin Ibnül-Arabdir. Ibnül-Arabnin sistemi esas olarak nübüvvetin savunulmasi üzerine kuruludur. Bundan dolayi onu nübüvvet merkezli bir düsünür seklinde tanimlayabiliriz. Sisteminde nübüvvet yer almamasindan dolayi metafizigi yetersiz bularak elestirmistir. Metafizigin söz konusu yetersizligini, Islam düsünce mirasiyla ikmal ederek özel olarak tasavvuf metafizigi seklinde ifade edilse de genel anlamda Islam metafizigi olarak adlandirabilecegimiz yeni bir düsünceden bahsetti. Kaleme aldigi eserler ve yetistirdigi talebelerle tasavvuf tarihindeki bu dönüsümün belirginlesmesine hizmet etmistir. Bu baglamda onun düsüncedeki yerini genel olarak söyle ifade edebiliriz Hem büyük bir müellif, hem büyük bir sarih, hem de büyük bir serh edilendir.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno







