16,99 €
inkl. MwSt.
Versandkostenfrei*
Versandfertig in über 4 Wochen
payback
8 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Ikinci Dünya Savasi bittiginde Amerika, hemen tüm dünyada sempatiyle aniliyor; iyiliksever, koruyucu ve kurtarici bir imgeyle hatirlaniyordu. Farkli bölge ve ülkelerde, Amerikan asker üsleri hizla kurulup yayginlasti. Amerika, büyük tehlike Sovyetlere karsi kücük kardeslerinin yanindaydi. Soguk Savasla birlikte baskalasan global siyaset dengesi, bu imgeyi asamali olarak degistirdi. Denizasiri Amerikan üslerinin cogalmasi, altmisli yillardan itibaren yerel ve milliyetci tepkiler yaratir oldu. Üslerin baslangicta belli noktalardaki asker kuvvetlere lojistik destek vermekten ve kuvvetlerin yeni…mehr

Produktbeschreibung
Ikinci Dünya Savasi bittiginde Amerika, hemen tüm dünyada sempatiyle aniliyor; iyiliksever, koruyucu ve kurtarici bir imgeyle hatirlaniyordu. Farkli bölge ve ülkelerde, Amerikan asker üsleri hizla kurulup yayginlasti. Amerika, büyük tehlike Sovyetlere karsi kücük kardeslerinin yanindaydi. Soguk Savasla birlikte baskalasan global siyaset dengesi, bu imgeyi asamali olarak degistirdi. Denizasiri Amerikan üslerinin cogalmasi, altmisli yillardan itibaren yerel ve milliyetci tepkiler yaratir oldu. Üslerin baslangicta belli noktalardaki asker kuvvetlere lojistik destek vermekten ve kuvvetlerin yeni bölgelere erisiminde yardimci olmaktan baska bir rolleri olmadigi iddia ediliyordu. Sonralari ayni üslerin, özellikle anlasmazlik hallerinde ve siyasi tansiyon yükseldiginde ev sahibi hükümetlere yönelik baski araclarina dönüstügü anlasildi. Amerikan üsleri siyasi tartismalarin merkezine tasindi, sol ve milliyetci politikalarin hedeflerine dönüstü. Vakti zamaninda Demirel, Türkiyede üs yok, tesis var, aciklamasini yaparken, tam da böylesi bir noktada konusuyor, kendini savunmak zorunda kaliyordu. Incirlik Üssü, Türkiyedeki Amerikan karsitliginin, dis politika tartismalarinin kritik bir vechesi olmus ve acikca ülkedeki Amerikan varligiyla özdeslesmistir. Selin M. Bölme, Incirlik Üssünü anlatirken, degisen siyasi dönemleri, Türkiye tarihini ve Ikinci Dünya Savasi sonrasinda ABDnin insa ettigi hegemonyayi irdeliyor. Titiz, sabirli, mesafeli bir tutumla yani basimizdaki Amerikayi, Türk-Amerikan iliskilerini tartisiyor. Iddiali, iddiasinin hakkini veren degerli bir calisma.