Hüseyin Rahmi, batil ve dini kullanan insanlarin, bilim insanlarina karsi bakisina; onlarin yazilari, fikirleri, giyim kusami, yasam tarzi ve aile yapisina karsi durusunu Filozof Mualla Lahuti Efendi karakteri üzerinden anlatiyor. Evrim konusu, dönemin dinci kanaat önderlerini temsil eden Enis Buhari ile Mualla Efendi arasinda fikir münakasasina neden olur. Bilimi temsil eden filozof, düsünceleri yüzünden büyücülük yaptigi, dedelerinin maymundan geldigi, simya ile ugrastigi ve ugursuz oldugu suclamalarina maruz kalir. Yasanan tüm ugursuzluklarda filozofun kapisi calinir. Vay biz maymun muymusuz Hasa sümme hasa bagirtilarina küfürler karistirilarak kiyametler kopuyor. Dur behey kan dökücü insanoglu Maymunun bu ise erecek kadar akli ve söz söylemesi olsa, bu akrabaligi kabul etmemek icin senden önce o hayvan telasa düser. Edebiyatimizda dogalciligin ve gercekciligin en önemli kilometre taslarindan biri olan Hüseyin Rahmi Gürpinar, sanati, halki yüceltmek icin bir arac olarak görmüs bu nedenle üzerine gitmedigi, elestirip alay etmedigi hicbir toplumsal kurum birakmamis, sanat yasami boyunca hep aklin ve mantigin yaninda olmus, eserleriyle toplumun cagdaslasmasi yolunda yobazliga, gericilige, bagnazliga, sömürücülüge karsi savasmistir; bunu yaparken mizah ögesini ustaca kullanmis, Istanbulun kenar semtlerinde, mezarliklarinda, Cingene mahallelerinde, kösklerinde, Sirket-i Hayriye vapurlarinda, gazinolarinda, sayfiyelerinde dolasmis, okurlarini da dolastirmistir. Eserlerinde yapmaciksiz bir yerlilik vardir; konak hanimefendisinden gündelikciye, mirasyedilerden ic güveyilere, dilencilerden dadilara, kalfalara, Cingenelerden Rumlara, Ermenilere, Yahudilere kadar kimi ve neyi konu almissa onu yerli renkleriyle betimlemesini bilmistir.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno







