Iranda 2000 yilinda yapilan parlamento secimleri, Hateminin cevresinde toplanan reformculardan olusmus koalisyonun kesin zaferiyle sonuclandi. Ancak dikkat cekici bir nokta, Islamin bu secimlerde hicbir bicimde öne cikartilmamasiydi. Ruhban kesim siyaset sahnesinden giderek cekilirken, ne muhafazakarlar dinin tehlikede oldugunu öne sürmüs, ne de liberaller dine dayanarak inandirici olmaya calismislardi. Bu secimler demokrasi ve laiklik arasindaki iliskileri ilginc bir bicimde aydinlatiyordu Demokratiklesme acil bir sekülarizasyona ihtiyac duymamis, ama sonucta bu sekülarizasyonu getirmisti. Irandaki gücler dengesinin cesitli tezahürlerini basindan izleyebiliyoruz. Bu kitapta bu gücler dengesinin arka plani ve muhafazakarlarla reformcularin ellerindeki kozlar ayrintili olarak anlatiliyor. Iran Islam Cumhuriyetinin gelecegi ve bugünkü demokratiklesme süreci, devrim öncesi dönem ve devrimi yönlendiren gücler ele alinarak tartisilirken, devrimin ve Islamin birbiri üzerindeki etkileri sorgulaniyor. Bugünkü Iran post-Islamci olarak degerlendirilirken, gelecegin Iraninin sifatsiz bir demokrasi olacagi öne sürülüyor.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno