The Runnymede Trust raporu ile birlikte 1997 yilindan itibaren yogun bir sekilde kullanilmaya baslanan Islamofobi kavrami polemikleri de beraberinde getirmistir. Kavramin mesruiyeti, gecerliligi, tanimi ve kapsami tartisma konusu yapilmaya devam edilmektedir. Ancak özellikle 11 Eylül 2001 Ikiz Kule saldirilarindan sonra Islam ve Müslüman nefreti ve düsmanliginin artis göstermesi ile birlikte Islamofobi kavrami uluslararasi kuruluslar tarafindan kullanilmaya baslanirken sayisiz bilimsel calisma ve onlarca raporda da yerini almistir. Insan haklari ve din ve vicdan özgürlügü ihlali anlamina gelen Islamofobi önyargi, kalip yargi ve kliselere dayali ayrimciliklarla öne cikmaktadir. Özellikle raporlar Müslümanlarin sahislarina, ibadet yerlerine, dini sembol ve referanslarina yönelik ortaya cikan nefret söylemi ve nefret suclari verilerini icermektedir. Islamofobik unsurlarin daha görünür olmasina katki saglayan raporlarin Islamofobiyi nasil tanimladiklari, verileri nasil elde ettikleri, verileri hangi kriterlere göre tasnif ettikleri ve sinirliliklari calismalari hazirlayan kisi ve kuruluslarin ideolojik yaklasimlarinin süzgecinden gecmektedir.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno