Brian Dillonin ilk kitabi Karanlik Odada, bellegi gerekli gereksiz her nesnenin istiflendigi bir mekan olarak tanimlayarak gecmisin karanlik koridorlarinda dolasiyor. On bes yasinda annesini, bes sene sonra da babasini kaybeden Dillon, yillar sonra yasadigi bir cöküsün ardindan cocukluk evine dönüyor Bu ev artik yalnizca dört duvardan ibaret degildir, ayni zamanda bir anilar ve kayiplar galerisidir. Dillon, bellek ile mekan arasindaki derin baglari kesfederken Baudelaireden Barthesa, Prousttan Bachelarda, Bergerdan Benjamine pek cok düsünürü de bu icsel yolculuga dahil ediyor. Ev, esyalar, fotograflar, bedenler, yerler... Gecmisinin sessiz taniklariyla bir tür yas meditasyonu yaparken ailesinden ve kendisinden geriye kalan döküntüleri topluyor, parcaliyor, yeniden birlestiriyor ve bellegin labirentinde kayboluyor. Karanlik Odada, bireysel bir yas anlatisi olmasinin yaninda, bellegin dogasini ve gecmisle kurdugumuz kirilgan bagi sorgulayan sarsici bir bellek kazisi niteliginde. Ev, annemin her zaman direttigi gibi lanetliydi. Ama ortaya cikti ki lanet benimdi ve geriye dönüktü. Onu terk ettigim sabaha kadar ondan ne kadar nefret ettigimi hic bilmiyordum.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno