Su bazen göl bazen sel olur. Orman nefes alip verir. Ardic agacinin altinda zaman durur ve yeniden baslar. Cakirdikenlerin sardigi kökler cözülür, karanlik catlar ve yerine gelen bütün görkemli gümbürtüsüyle yasamin sik ve isik icindeki akisidir. Yasadigi agir hastaligin ardindan bedeni eksilen Lale, ölüme hazirlanmak icin ormanin icindeki bir evi secer. Bedenini ve ruhunu saran cakirdikenlerle bas etmeye calisirken sagaltici kadin Dodik ve kücük kiz Gülizarla tanisir. Kendi cocuklugunu iyilestirir gibi Gülizari kanatlari altina alir. Gülizar da Laleye siginacak, onun kucagina ve ilgisine yerlesecek, bu yoldan eksikli iki yasam birbirine yaslanarak tamamlanmanin bir yolunu bulacaktir. Bütün bu sürecte onlara yol gösteren, ardic agacinin gövdesinde dirilip yilanlari ellerinde isitan, kurtlarin cagrisini duyan Dodik, doganin kuvvet ve egilimlerini insanlara tasiyan bir araci gibidir. Reyhan Karaarslan, kadim bir hikayeyi doganin ritmine yaslanarak, eksilmenin ve yeniden filizlenmenin katmanli bir yolculuguna dönüstürüyor. Hafiflige methiyeler, kimsesizlige övgüler dizen Karanlikta Bir Catlak, denemekten cekinmeyen incelikli bir roman. Toplayamadiklarinin huzursuzlugu, darmaduman ettigi düzeninin yikintilari yok olmus, her seyden vazgecmenin verdigi o sonsuz özgürlük hissiyle dolmustu. Tutunamadigi yüzeylerin, duramadigi zeminlerin derdinde degildi; aksine bir su gibi akiskan olmanin, havalanip ucmanin, ele avuca sigmamanin konforunu yasiyordu. Eksilenlerle hafiflemisti.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno







