Bu calisma kesisimsellik kavraminin tarihini, gelisimini ve günümüzde insan haklari hukuku alanindaki yansimalarini Birlesmis Milletler üzerinden inceler. Siyah feminizmin ürünü olarak kesisimsellik fikirlerinin kökeni 1800lerdeki irkcilik karsiti ve oy hakki mücadelelerine kadar uzanir. Bu dönemdeki siyasi catismalari ve Siyah kadinlarin bu catismalar icindeki konumlarini anlamak kavramin kökenini aciklamak icin gereklidir. Dolayisiyla bu calisma baslangic noktasini Birinci Dalga Feminizm icinde anaakim feminizme karsi Siyah kadinlarin durumuna dayandirir. Bir kavram olarak gelismeden önce kesisimselligin hangi terimlere basvurularak ifade edildiginin izi Siyah kadinlarin metinlerinde sürülür. Kimberle Crenshaw tarafindan kesisimsellik kavraminin dolasima sokulmasini takiben toplumsal hareketlere ve ayrimciliga kesisimsel yaklasimin ne ifade ettigi incelenir. Buradan yola cikarak kesisimselligin tahakküm iliskilerinin incelenmesine ve dönüstürülmesine odaklanan yapisinin hukukta nasil karsilik bulduguna bakilir. Insan haklari alanina hakim olan tek yönlü bakis acilari ayrimcilikla mücadelede yetersiz kalir. Cünkü bu anlayis insan haklarini kompartimanlara böler. Cinsiyet, irk, etnik köken, cinsel yönelim gibi ayrimcilik zeminleri birbirlerinden ayristirilarak ele alinir. Ancak kesisimsellik ayrimcilik zeminlerini birbirlerini kuran etkilesimli yapilar olarak ele alir. Insani olusturan kimliklerin birbirinden ayrilamaz oldugunu vurgular. Böylelikle ayrimcilikla mücadele konusunda insan haklari alaninda paradigma degisiminin anahtarini sunar.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno