Oglumun ölüm yildönümünde sabah erkenden kalkip mezarinin basina gittim. Mezarinin yanina boylu boyunca uzanip, kolumu mezarinin üzerine attim ve onu adeta evde o yatarken yanina uzanip sever gibi sevdim ve onunla dertlestim. Ona hicbir zaman söylemek isteyip de söyleyemedigim sevgi cümleleri kurdum. Sonra mezarinin yaninda onun mis gibi evlat kokan kokusunu duyarak sarilip uyudum. Ne kadar zaman uyumusum bilemiyorum birden Baba Baba Kalk sözleriyle gözlerimi actim. Selda da Zeynep de benim gibi isten izin alip erkenden oglumun mezarini ziyaret etmeye gelmislerdi. Onlari görünce kendimi topladim ve ayaga kalkip üstümdeki tozlari elimle cirptim. Selda mezar basinda uzun bir süre Kuran okudu. Ücümüz de sessiz sessiz hem agliyor hem de dua ediyorduk. Selda Kuran okumasini bitirdikten sonra Kuranini koltugunun altina aldi ve hicbir sey konusmadan mezarin yanindan uzaklasmaya basladi. Zeynep de benimle sarilip öpüstükten sonra, kendimi fazla kaybetmememi cünkü artik yapilacak bir seyin olmadigini söyledi. Annesinin ardindan yürüyerek mezarligi terk etti. Ben günes batana kadar mezarlikta oglumun mezarinin yaninda oturdum, sürekli onunla dertlestim. Ona konustugum her cümlemin arkasindan ona yasattigim acilardan dolayi binlerce kez özür dileyip beni affetmesini ve bagislamasini istedim.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno







