Seytan Antikiteden Ilkel Hiristiyanliga Kötülük Algilari Kötülügün kaynagi nedir Ve dünyada neden bunca kötülük vardir Basitce, hisseden varliklara aci verme olarak tanimlanabilecek kötülük, insanligin en eski ve en ciddi sorunlarindan biridir. Hayata ve yasananlara anlam kazandirma arayisi, insani daima bu dünyada karsilastigi acilarin kaynagini sorgulamaya itmistir. Ve bu aci isterse binlerce kilometre uzakta, isterse yüzlerce yil gecmiste meydana gelmis olsun, bizim icin her zaman dolaysiz ve somuttur. Toplama kampindaki bir kurbanin, napalm bombasina maruz kalan kücük cocugun veya savas meydaninda can vermekte olan askerin acisini empati yoluyla, dolaysiz bir bicimde deneyimleyebilirsiniz. Ve bunlardan birinin bile aciya maruz kalmasinin hos görülemez oldugunun fark edilmesi, bize kötülük sorununu anlamak ve onunla mücadele etmek icin mutlak bir sorumluluk yüklemektedir. Jeffrey Burton Russell, kötülük kavramina cesitli kültürlerde kisilik özellikleri yüklenmesinden yola cikiyor ve konuyu anlasilir kilmak adina eytan adini verdigi kötülügün kisilestirilmesinin bir tarihcesini sunuyor. Kötülügün Tarihi serisinin ilk kitabi olan Seytan, antikiteden Yeni Ahit dönemine uzanan sürede Doguda ve Batida insanlarin kötülük sorununa nasil yöneldigini ele aliyor. Seytan; iyi ve kötü kavramlariyla mitolojik veya dogaüstü baglamda ilgilenen kisilerden; tarih, felsefe, antropoloji, teoloji, sosyoloji, psikoloji alanlarinin uzmanlarina kadar herkes icin kaynak niteligi tasiyor. Iblis Erken Hiristiyan Gelenegi Kötülük, reddedilemez bir bicimde bu dünyada vardir; her birimiz, kendi yasantilarimizda veya cevremizde meydana gelen olaylarda kötülügü dogrudan deneyimleriz. Peki, onun ezeli varligini, etkilerini ve sonuclarini nasil aciklariz Izdirabin bizi sinadigi ve egittigi görüsünden, günahlarimizin bir sonucu oldugu görüsüne kadar pek cok farkli aciklama ileri sürülmüstür. Kötülük, yalnizca özgür iradeden kaynaklanan eylemlerin sonucu mudur Izdirabin derecesi ve miktari neden bu kadar büyüktür Ayrica kasirga ve kanser gibi dogal kötülükler nasil özgür iradeden kaynaklanan bir günahin sonucu olabilir Bu sekilde kurulan ilahi bir denge, sinir gazlarinin, iskencelerin ve cinayetlerin oldugu bir dünyada, en aydinlanmis kisinin bile kavrayisini asmaktadir. Kötülügün Tarihi serisinin ikinci kitabi olan Iblis, Hiristiyanligin yayilmaya basladigi dönemde Kilise babalarinin ve teologlarin kötülük sorununa yaklasimlarini ele aliyor. Jeffrey Burton Russell, bu ciltte Seytan kavramina yönelik hem aydinlatici bir inceleme yürütüyor hem de kavramin gelisiminde etkili olan imgesel ve güclü bakis acilarini sunuyor. Lucifer Ortacagda Seytan eytanin en büyük zaferi herhalde var olmadigina dair modern dünyayi ikna etmis olmasidir. Oysaki seytaniligin elle tutulur, gözle görülür somut kanitlarini savaslarda, iskencelerde gözlemleyebiliyoruz. Cagimizda yasanan dehsetler, kötülügün insan dogasinda özsel olarak bulunduguna inanmamiza neden oluyor. eytan kavrami, kötülük kavramina güclü bir sekilde kök salmistir ve kötülük, oldukca etkileyici bir konudur. Jeffrey Burton Russell, kötülügün kisilestirilmesi olarak Seytani, merak uyandiran Kötülügün Tarihi serisinde ele almaya devam ediyor. Serinin ücüncü kitabi olan Lucifer, Seytan kavraminin besinci ila on besinci yüzyillardaki evrimini gözler önüne sererken din, sanat, edebiyat, tiyatro gibi alanlarin yani sira skolastik felsefe, mistik teoloji, vaiz edebiyati, hagiografi yardimiyla Ortacag diabolojisine isik tutuyor. Luciferde, Ortacagdaki Seytan kavraminin yüzyillar icinde nasil degistigini ve meydana gelen kati inanclarin 1500lerde ve 1600larda cadi avi histerisini nasil körükledigini de ögreniyoruz. Russell, kavramin özellikle Batidaki gelisimini incelese de Dogu Ortodokslugu ve Islam düsüncelerine dair detayli bilgilere de yer veriyor; ayrica konunun hem uzmanlarina hem de meraklilarina muazzam bir tarihsel kaynak sunuyor. Mephistopheles Modern Dünyada Seytan Kötülügün Tarihi serisinin son cildi olan Mephistopheles ile birlikte, kötülük kavramini aciklamada en önemli figür olan Seytana dair bugüne dek yapilmis en kapsamli tarihsel calisma tamamlanmis oluyor. Ilk üc kitapta diabolojinin tarihini Ortacag sonuna kadar getiren Jeffrey Burton Russell, Mephistopheleste Reform döneminden itibaren gelenegin izlerini sürüyor. Teoloji, felsefe, psikoloji, sanat, edebiyat ve popüler kültür ögelerinden faydalanarak Seytan idesinin zihinlerimizde nasil bir degisime ugradigini tanimlarken, modern zamanin entelektüel ve kültürel gelismelerine de ayrintili olarak yer veriyor. Alaninda kilit isimler ve moda akimlar üzerinde duran Russell, Rönesans ve Reform dönemlerinde doruga ulasan cadi cilginligini, Aydinlanmanin rasyonalist felsefesinin etkilerini, Romantik Seytan imgesini ve 19. yüzyil sonlarinda Seytanin edebiyattaki ve bilimdeki yerini irdeliyor. Kendini kötülüge adamis tinsel bir kisilik olarak Seytanin gercekten var olabilecegine dair ne tür belirtiler söz konusudur eytan her ne kadar modasi gecmis bir metafor gibi görünse de, cagimizin en korkunc olaylari, radikal kötülügü betimlemede bir sembole ihtiyac duydugumuzu göstermektedir. Muazzam bir kavrayis ve arastirmanin ürünü olan Mephistopheles, radikal kötülügü aciklayabilmemiz icin pek cok farkli yol öneriyor.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno







