Türk sanat geleneginde izleri Uygurlara kadar takip edilebilen ciniciligin topraklarimizdaki iki önemli merkezi Iznik ve Kütahyadir. Iznik cinisi Osmanli sarayinin siyas ve mal destegi sayesinde gelismis, üc asir boyunca cok kaliteli ve sanat degeri yüksek eserler üretmistir XV-XVII. yy. Ancak Osmanli Imparatorlugunun zayiflamasi ile ihtisamli Iznik ciniciliginin varligi XVIII. asir baslarinda sona ermistir. Diger taraftan halkin ihtiyaclarina cevap veren üslubuyla Kütahya ciniciligi, Germiyanogullari dönemine uzanan yedi asri askin gecmisiyle günümüzde de varligini sürdürmektedir. XX. yüzyila gelindiginde Kütahya ciniciligi bir canlanma dönemine girmistir. Hafiz Mehmed Emin Efendi Iznik ve Kütahya cini desenlerini birlestirerek yeni bir sentez ortaya koymustur. Emin Efendi bu üslubu ulusal mimaride uygulayarak Kütahya ciniciliginin ikinci altin dönemini yasamasini saglamistir. Bu sürecte Kütahya cinisi ile yapilan mimar bezemeler camii, mektep, postane, iskele gibi kamu binalarinin yani sira özel mülklerde konak, kösk ve is hanlarinda da siklikla rastlanan bir tezyinat unsuru haline gelmistir. Kütahya ciniciliginin bu dönemde ölümsüz sanat eserleri verdigi görülmektedir. Nitekim günümüzde de Kütahya, gelisen teknoloji ve bilimsel ilerleme sayesinde büyüyerek ciniciligin ülkemizdeki tek merkezi olmaya
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno