Insanin iletisim becerisi, dil kullanma ve simgelestirme yetenegi, insani dogadan ayiran, bir kültür dünyasinda yasamasina izin veren baslica özelliklerinden biri olageldi. Fakat özellikle iletisimin gecmise kiyasla cok daha verimli ve yogun hale geldigi cagdas toplumlarda iletisim araclarinin ve ortaminin, yani medyanin da en az iletilen mesajin kendisi kadar, hatta zaman zaman daha da önemli oldugu son iki yüzyil icinde iyice anlasildi. Fransiz Devrimine yön veren gazetelerden Nazi propaganda aygitina, Hollywoodun pazarladigi Amerikan Rüyasindan Ekim Devriminin ve Soguk Savasin sloganlarina ve brosürlerine, yakin tarih bize medyanin ideolojik söylemleri üretme, kabul ettirme ve sürdürme araclari olarak son derece etkili oldugunu gösteriyor. Bu kitap, iletisimin ve medyanin dijitallestigi ve yogunlastigi günümüzün dünyasinda iste bu iliskilerin nasil isledigini ele aliyor. Hollywoodun yetiskin ve cocuk yapimlarina sinmis Amerikan ideolojisinden, Cinin devlet gözetiminde isleyen televizyon ve radyo dünyasina; ABD baskanlik secimleri ve Donald Trumpa yönelik medya kampanyalarindan Ukrayna-Rusya savasinin medya ayagina ve bugün sosyal medyada rizanin nasil üretildigine kadar uzanan cesitlilikte bircok örnek üzerinden iletisim araclarinin ve ortamlarinin insanlari yerlesik kültürel hegemonaya zorlamadan nasil ikna ettiklerini ve bu mekanizmalarin nasil isledigini ortaya koyuyor.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno