Mezar Kazanlar Faulknerin II. Dünya Savasi sonrasinda, 1949da Nobel Ödülünü kazanmasindan önce yayimlanan ilk romani. Roman, bir yaniyla Faulknerin okurla Agustos Isiginda tanistirdigi ve maceralarini Iki Hamlede Zaferde sürdürdügü, Öldürmeyeceksin ilkesinin, Kardes kardesi öldürmemeliye, ardindan da Hic kimseyi öldürmeyeceksine dönüsmesi gerektigini düsünen, iyi egitimli, orta yasli savci Gavin Stevensin basta gönülsüzce yürüttügü iki cinayet sorusturmasina odaklaniyor. Diger yandan, savci Stevensla birlikte 16 yasindaki yegeni Chickin dünü ve bugününü bir araya getiren anlatimiyla okudugumuz roman, hem yegenin büyüme, dayiya ve diger yetiskinlere kendini ispat hikayesi hem de Faulknerin köklesmis meseleleri cözüme kavusturmak icin neden orta yasli erkeklere degil de, kadinlara ve genclere basvurmamiz gerektigine iliskin incelikli uyarisi niteliginde. Siyahi bir olagan süpheliye yönelik linc-adalet gelgitindeki Mezar Kazanlar, Faulknerin kadim konusu Güney-Kuzey üzerinden ABDnin irk ayrimciligi kadar, ayrimciligin gecmisi ve günceliyle de yüzlesmenin romani. Yazmaya deger tek konu insan kalbinin kendisiyle olan catismasindan ileri gelen sorunlardir ve yazarin cektigi istirabi, döktügü alin terini yalnizca bunlar hak eder. William Faulkner, Nobel söylevi Mezar Kazanlari bir dedektiflik öyküsü, Güneydeki zenci sorunu ve bu sorun baglaminda beyaz bir cocugun olgunlasma sürecini anlatan bir kitap, adalet ve insanlik ugruna bir savasim ve Faulknerin kendi ifadesiyle insan kalbinin kendisiyle olan catismasi diye tanimlayabiliriz. Ünal Aytür
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno