Mirascilar Neandertal insaninin Homo sapiensle karsilasmasinin ardindan ugradigi yikimin öyküsüdür. William Golding 1955 tarihli romaninda, bilinmeyen ötekine karsi duyulan korkuyu, Neandertallerin dünyada son günlerini yasadigi tarihöncesi döneme yerlestirir. Goldingin Neandertal insani dönemin bilimsel bulgulariyla tam bir uyum icinde degildir. Öldürmenin kötülügüne inandigindan dogada buldugu yiyeceklerle yetinir. Golding ona bir din ve telepati yetenegi de atfeder. Son dönemde Ispanya ve Fransada Neandertaller tarafindan yapildigi tespit edilen magara resimlerinin, erken modern insandan ayirt edilemeyecek bir bilissel kapasiteye isaret ettigi göz önünde bulundurulursa, bu konudaki bilimsel bulgularin her gecen gün güncellenmeye devam edecegi ortada. Zaten Golding de bilimsel gerceklerle uyumlu bir yapit ortaya koymayi degil, insani insana anlatan alternatif bir tarih sunmayi hedeflemis; uyguladigi siddetle ve iktidar mücadeleleriyle modern insanin atasi olan Homo sapiensin degil, dis dünyada varolusunu sürdürmek icin gerekli donanimdan ve algilarini tutarli düsünce dizilerine dönüstürme yeteneginden yoksun Neandertallerin yaninda yer almisti. Mirascilarin büyüklügü, yaraticisinin benzersiz hayal gücünde, her seyi Neandertal bakis acisindan aktarmak icin muazzam bir dil becerisiyle yarattigi müthis üslupta yatar. Arthur Koestlerin Ingiliz romaninin tas kesilmis ormanlarinda bir deprem olarak niteledigi Mirascilar, insan dogasinin barindirdigi siddeti ve yozlasmayi gözler önüne seren en carpici yapitlardan biridir.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno







